Sitemize Hoş Geldiniz ------Sitemizdeki Konu Sayısı 1400'ün üzerine çıkmıştır Bir çok deney ve araştırma konularımız sizin ilginizi çekebilir SİTEDE ARAMA YAPMAK İÇİN YANDAKİ ARAMA KUTUSUNU KULLANIN Aşağıdaki kayan resim menüsüne de İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK konuları ekleyeceğim

Ayaş Domatesi (Ayas Tomatoes) (Dünyanın en lezzetli domatesi)(World the most delicious tomatoes)

0 yorum
Temin edilen tohum firması ayaş grup.
Domates Türü: Geleneksel
Cins: Açık tozlanan
Menşei: Türkiye
Sezon: Geç
Yaprak Türü: Dar
Bitki Türü: Oturak
Bitki Boyu: 4 ft
Meyve Boyutu: 5-8 oz.
Meyve ağırlığı:371g kadar  ölçüldü
Meyve Şekli: basık Küre-Dilimleme çizgileri belirgin
Deri Renk: Kırmızıya Yakın Pembe
Et Rengi: Kırmızıya Yakın Pembe
Kullanımı: Taze-Melemenlik için mükemmel aroma lezzeti(salça tadı yok)
Yorum:Lezzetli ve çok sulu -Asit oranı yüksek ve Hafif tuzlu
Özellik:Tek bir yetişkin Ayaş domatesi fidanından 15 ila 18 kilo ürün almak-İnce Kabuklu
Meyve Dolgunluğu :% 89
ziraatyapma.blogspot.com Lezzet notu : 10 üzerinden (9.5 S)
not:(lezzet oranı 4-5 arası Yemeklik (salaçalık)  5-6 arası Normal 6-7 arası İyi 7-8 arası Güzel 8-9 arası Harika 9-9.5 'a kadar Süper 9.5-9.8 arası Mükemmele yakın 9.8-10 Kusursuz lezzet tanımlamalarında kullanılır.7 den sonrası atıştırmalık domatesleri içermektedir.)
Kendi yetiştirdiğimiz bitkiler üzerinden değerlendirme yapılmaktadır.Değişik kişilere tattırılarak ortalaması alınmaktadır.


AYAŞ DOMATESİ VE TOHUMUNU TANIYALIM,

1960 yıllardan 1990lı yıllara kadar Ayaş ve çevre köylerinde ekimi yapılarak yöre çiftçisine yüksek kazanç sağlayan Ayaş domatesi hem lezzetiyle hem de doğal şartlarda yetiştirilmesi nedeniyle ün kazanmış yerel bir üründür.

Özellikle iç anadoluda,Mersin,Adana ve Antalyada o dönemlerde tüketicinin ısrarla tercih ettiği ve ismiyle istediği bu ürün zaman içinde çiftçimizin yanlış uygulamaları ve aracıların daha fazla para kazanma isteği nedeniyle ne yazıkki ülkemizin birçok yerel tohum çeşidi gibi kaybolarak ekilemez duruma gelmiştir.

O günlerin yetiştiricilerinden şimdilerde yaşları yetmişleri aşmış dedelerimizin ballandırarak anlattıklarından en çok dikkat çeken konuşmalarından birisi “biz o zaman Ayaş domatesini bir fideden bir kasa toplardık”demeleridir.Bu söylemin bu günki açılımı şudur;Tek bir yetişkin Ayaş domatesi fidanından 15 ila 18 kilo ürün almak”yani dekardan

8.000 ila10.000 kg domates hasatı.

Yıllarca aynı tarlalara yapılan ekimler,toprak isteği olan gübrelemenin bilinçsizce yapılması,alınan tohumların anaç tohumluklardan alınmaması Ayaş domatesinde şekil ve lezzet farklılıklarına yol açarken, verim düşüşüne ve fiziksel bozulmalar nedeniylede raf ömrü kısalmasına neden olmuştur.

Bu süreçte ortaya çıkan hibrit tohumlar çiftçimize yenilik olarak sunulduğundan ve daha yüksek verim,kabuk kalınlığı nedeniyle raf ömrü uzunluğu sebebiyle aracılar tarafındanda tercih edilmesi,tüketici talebinin önüne geçmiştir.

Zaten özelliklerini kaybetmeye başlayan Ayaş domatesi ve tohumları hibrit çeşitlerle yan yana ekilmeye başladığında birbirlerinden tozlanmaya başlayarak ana hat tohumlar olma özelliklerini iyice yitirmişlerdir.

Bütün bunlar yaşanırken çiftçimizin elinde kalan en son Ayaş domatesi tohumları bir kenara atılmış ve zamanla ya farelere yem olmuş yada çimlenme özelliklerini kaybetmişlerdir.

Sizlerinde şu anda “evet ,bizim tohumlarda böyle kayboldu” dediğinizi duyar gibiyim.

Anadolu insanının kültüründe,köylü kadınlarımızın toplayıcı saklayıcı özelliği sayesinde yıllarca ekimi yapılmış endemik ( yerel ) tohumlarımız ne yazıkki bilinçsizce yok edilmiştir

Ayaşlı Grup büyük uğraşlar sonucunda bir “çeyiz sandığından”çıkardığı Ayaş domatesi tohumlarını dört yıllık uğraşlar sonunda seleksiyondan (ana hat tohumların seçilmesi) geçirerek orijinal tohumları elde etmiştir.

Ülkemizdeki yerel tohumların büyük bir bölümünün buna benzer nedenlerle kaybolduğunu fark ettiğimizde biz Ayaşlı Grup olarak büyük bir sosyal sorumluluk projesine imza atmak istedik.bu projenin ismini “YEREL TOHUMLARIMIZIN YENİDEN HAYATA GEÇİRİLMESİ “projesi olarak belirledik.

Şimdi bu proje kapsamında Ayaş domatesi tohumlarıyla birlikte çalışmalarını sürdürdüğümüz yine yerel çeşitlerden ;Yuva kavunu,köy biberi,sivri biber,patlıcan,fasulye,

Hıyar gibi çeşitlerle yolumuza devam edeceğiz.

Amacımız ülkemizin yerel ürünlerini sağlıklı yetiştirip,o lezzetleri bilmeyen çocuklarımıza tattırırken,tohumlarımıza sahip çıkmaktır.

Bu hedefimizi yerine getirmeye çalışırken sizlerin manevi desteklerine her zaman ihtiyacımız olacaktır.Saygılarımızla



Elinizde bulunan Ayaş domatesi tohumları,yüzyıla yakın bir nesilden gelen yerel tohumlardır,şu an elinde bu tohumlardan bulunan sayılı insanlardan olduğunuzu lütfen unutmayın ve tohumlarımıza sahip çıkın.

TOHUMLARIN FİDELENDİRİLMESİ,

Ayaş domates tohumlarını çimlendirip fide haline getirmeniz için basit,kafanızı karıştırmayacak bir yöntem veriyoruz.

GECE GÜNDÜZ SICAKLIK ORTALAMASI EN AZ 10C' OLMASI ÖNEMLİDİR

ŞAŞIRTMA YAPACAKSANIZ (fideleri belli bir süre sonra başka yere geçirme)

Tohumları dikeceğiniz günden bir gece evvel ıslatılıp az sıkılmış bir havlunun içerisinde nemlendiriniz ve iri tohumları tercih ediniz,

Kullanacağınız çimlendirme kabının derinliği 10-15 cm den derin olmamalıdır,genişliğini ekeceginiz tohum miktarına göre ,tohum aralıkları 2-3 cm olacak şekilde seçiniz.Yani 20x20 cm bir kasaya 81 adet tohum ekebilirsiniz.

Toprak seçimini yaparken torf kullanmaya özen gösteriniz yada saksı toprağı diye satılan toprak kullanabilirsiniz,herbir ölçü toprak için yarım ölçü kuru hayvansal gübre, bir ölçü pirinç büyüklüğünde kum kullanarak elimizdeki malzemeleri karıştırıp en az 10 cm yükseklik olacak şekilde çimlendirme kabına seriniz.Üzerine hafifçe avuçiçinizle vurarak sıkıştırınız,bu işlemi tamamladıktan sonra sprey tabancaları kullanarak(evinizde kullandığınız cam sil veya temizlik malzemelerinde kullanılan sprey tabancalarını iyice temizleyip kullanabilirsiniz) toprağı iyice ıslatınız.

.Toprağın üzerine kurşun kalemin kalem açacağı ile açılmış kısmı kadar derinlikte tohum yuvalarını en az 2 cm aralık olacak kadar delikler belirleyiniz,

Nemli tohumları açtığınız tohum yuvalarına tek veya en fazla ikişer adet olacak şekilde kalem ucu yardımıyla yerleştiriniz.(iki tohum konulmasının amacı yedekleme içindir,olası bir tohumun cimlenmemesi durumu için)

Bir ölçü torf yada saksı toprağına yarım ölçü kuru hayvan gübresi karıştırarak içerisine kum katılmadan yeniden hazırlanan karışımı mümkünse bir elekten geçirip,tohum yuvalarını en fazla 1cm kapatacak kadar tüm kabın üzerine seriniz,kabı hafifçe sarsarak toprağın tohumlarla temas etmesini sağlayınız.Yine avuçiçinizle hafif vuruşlar yaparak toprağı bir miktar sıkıştırınız.

Artık tohumlarımız toprakla buluştu ve canlanma sürecine geçtiler,şimdi artık yeterince su ve neme ihtiyaçları olacak,tohumlar çimlenene kadar güneş ışığına ihtiyacı yoktur.

Sulama işlemine başlamadan evvel tohumları ektiğiniz kabın üzerini yeterli nemi sağlamak ve korumak için şeffaf naylon ile yüksekliği 20-25 cm yi geçmeyecek şekilde bir örtü hazırlayınız,

sprey tabancanızla toprağı yeterince sulayıp örtüsünü kapatınız.

Toptak nemini gözle kontrol edip iki yada üç günde bir spey sulama yapınız,sprey sulama yapmamızın nedeni tohumların üzerinin açılmasını ve topragın her alanda aynı öçüde kalmasını sağlamak içindir,zira derinde kalan tohumlar ya çok geç çimlenir yada hiç çimlenmez.

Tohum çimleme kabınız içerisindeki hava %50-60 oranında nemli olmalıdır,yani çok güneşli havalarda içerideki sıcaklık fazla yükselecek olursa nem ve sıcaklı artarak tohumu yada fideleri yakabilir,bu durumu yaşamamak için günün sıcak saatlerinde örtüyü kaldırıp havalandırmamız gereklidir.İçerideki hava ve nemi ne kadar aynı orana yakında tutarsanız çimlenme ve büyüme o kadar hızlı ve sağlıklı olacaktır.

FAZLA SULAMA TOHUM VE FİDELERDE HEM HASTALIĞA HEMDE BOĞULMAYA NEDEN OLUR,


10 gün içinde tohumların yeşerdiğini görmeye başladığınızda işiniz dahada kolaylaşacaktır,sulamayı yaparken mümkün olduğunca bitki yapraklarını ıslatmadan yapmanız,daha sağlıklı bitki demektir.

Fideleriniz 4 yaprak olduktan sonra birkaç gün içinde şaşırtmaya yani asıl yerlerine geçmeye hazırdır,eğer saksıda yetiştirmeyi düşünüyorsanız saksı seçimi çok önemlidir,zira Ayaş domatesinin gelişkin dalları yaklaşık 1-1.5 m3 kadar büyümektedir.

KULLANACAĞINIZ SAKSI EN AZ 50CM DERİNLİKTE VE 30-40 CM ÇAPINDA OLMALIDIR,AKSİ HALDE BİTKİ NORMAL BÜYÜKLÜĞÜNE ULAŞAMAZ VE HEM MEYVELERİ KÜÇÜK KALIR HEMDE AZ ÜRÜN VERİR.

BAHÇENİZDE YETİŞTİRECEKSENİZ MÜMKÜN OLDUĞU KADAR GÜNEŞ ALAN YERDE OLMASINA DİKKAT EDİNİZ,

Her iki yetiştirme durumundada 4 yaprak olmuş fideler fide kabından mükün olduğunca özenle ve ahşap bir kaşık sapı yardımıyla kılcal kökler koparılmadan alınmalı topragı hafifçe silkelenerek bahçe topragına veya saksıya geçirilmelidir,dikilirken her kök altına yarım çay bardağı koyun yada yarım çay bardağı tavuk veya kuş gübresiyle dikilmelidir,gübrelerin iyice yanmış olması önemlidir,aksi halde fidelerinizi yakarsınız.

Fideler asıl yerlerine geçirilirken fide çukurları 10-15 cm derinlikte açılmalı fideler kök kısımlarını kapatacak şekilde dikilmeli, fazla derine dikilmemelidir.

CAN SUYU FİDENİN DİKİMİNDEN HEMEN SONRA VERİLMELİDİR,FİDE TOPRAGINI GEVŞETİP YATIRMAYACAK KADAR SU VEREBİLİRSİNİZ.

BU SULAMADAN SONRAKİ SULAMA TOPRAĞIN KURUMASINA YAKINKEN YAPILMALIDIR VE İKİNCİ SULAMANIN ARDINDAN ÇİÇEKLERİ GÖRENE KADAR SU VERMENİZ. ANCAK SAKSI DA YETİŞTİREN VEYA HAVA SICAKLIĞINDAN DOLAYI ERKEN KURUYAN TOPRAK İÇİN SU VEREBİLİRSİNİZ.

TOPRAĞIN NEMİNİ EL YARDIMIYLA TESBİT EDİP HAFİF NEMLİ İSE BİLE ÇİÇEK ZAMANINA KADAR SU VERMEYİNİZ,

ÇİÇEĞE DÖNEN FİDELERİN HAVA ŞARTLARI NORMALSE MEYVE OLUŞUMU BİRKAÇ GÜN İÇERİSİNDE BAŞLAYACAKTIR,İŞTE OZAMAN BOLCA SU VEREBİLİRSİNİZ,

AYAŞ DOMATES FİDELERİNDE KOLTUK DALLARINI ALMAK GİBİ BİR UYGULAMA YAPILMAMALIDIR ÇÜNKİ BU FİDELER OTURAK VEYA BODUR DENEN FİDELERDİR,DAL NE KADAR BÜYÜRSE ÜRÜN ADEDİ VE MEYVE BÜYÜKLÜĞÜ O KADAR VERİMLİ OLUR.



Sevgili AYAŞ domatesi yetiştiricileri dostlar,emek olmadan yemek olmaz ,bizlerin Atalarından kalan önemli bir sözdür,evlatlarımıza ve torunlarımıza miras bırakacak tohumlarımızı biz AYAŞLI GRUP olarak yetiştirmeye ve yeniden yaygınlaştırmaya ant içtik,şimdi sıra sizlerde onları koruyup sürdürülebilirliğini sağlamak için uğraş vermelisiniz aksi halde birilerinin elllerine bakmaya ve muhtaç olmaya devam edeceğiz.



ÇEVRENİZDEKİ TÜM DOSTLARINIZA NE KADAR ÖNEMLİ BİR UĞRAŞ İÇİNDE OLDUĞUNUZU SIKÇA ANLATINIZ,BİZ AYAŞLI GRUP OLARAK BU ÇALIŞMALARIMIZI DEVAM ETTİREBİLDİĞİMİZ YERE KADAR SÜRDÜRÜP ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA DİĞER TOHUMLARIDA SİZLERE ULAŞTIRMANIN GAYRETİ İÇİNDE OLACACIZ.




AYAŞ DOMATES FİDELERİ DİKİM VE HASAT BİLGİLERİ



Elde ettiğiniz Ayaş domatesi fidelerini dört yapraktan itibaren asıl yetiştireceğiniz yerlerine geçirebilirsiniz.Bu fideleri bahçenize veya tarlaya geçirmeden önce toprağın çapalanarak havalandırılmış,otlardan temizlenmiş ve doğal gübre ile desteklenmiş olması sağlıklı fideler büyütmenizde önemli bir etkendirç

Ayaş domatesi fideleriniz sağlıklı büyüme ve gelişme gösterdiğinde herbir fide aşağı yukarı 1m3 kadar büyümektedir,bunun için fidelerinizin sıra üstü aralığını en az 60 cm yapınız.

Fideleri dikeceğiniz toprak daha önceden gübrelenmemiş ise açacağınız fide çukurlarına yarım avuç yanmış hayvansal gübre kullanmanız uygun olacaktır.

Fide çukurlarını fidelerinizin en alt iki yaprağını açıkta bırakacak derinlikte açınız.

Fidelerinizi diktiğiniz ikici sıra aralığını 120 -130 cm den düşük tutmayınız zira çapa ve hasat zamanı size kolaylık sağlayacaktır.

Dikimleri tamamlanmış fidelerinize hemen bolca can suyu veriniz,sulamayı yaparken fidelerinizin yatmamasına dikkat ediniz.

Şimdi artık fideleriniz doğal şartlarda köklenmeye başlayacaktır,köklenmenin başladığını ve fidelerinizin tuttuğunu anlamanın en kolay yolu birkaç gün içinde en alt yapraklardan başlamak üzere renklerinin koyulaşmaya başladını görmenizdir,bu süre ç hava şartlarına göre uzayıp kısalabilir.

On günlük süreçte toprak nemi elinizle kontrol ettiğinizde hala yeterliyse tekrar su vermeniz gerekmez,özel şartlarda çok kuruma gözlenirse sulama yapılabilir.

Yaklaşık onuncu gün ile onbeşinci günde ilk çapalama işlemi yapılmalı ve fideler en alt yapraklara üç cm ye kadar boğaz doldurma işlemi yapılmalıdır.

Fidelerinizin etrafındaki yabancı otların temizlenmesi hastalıklardan korumaya yararlı olacaktır.

İkinci capa-bogaz doldurma işlemi ilkinden on onbeş gün sonra yapılmalıdır,bu aradaki sürede "GEREKMEDİKÇE SULAMA YAPMAYINIZ" zira fazla sulama hem mantari hastalıklara neden olur,hemde çiçeklenmeyi azaltır.

Artık fideleriniz çiçeklenmeye başlayacaktır,ilk meyveler fındık büyüklüğüne gelince bitkinin su gereksinimi artar,bu aşamadan sonra 4-5 gün ara ile sulama yapabilirsiniz.

Bu dönemde bitkinin kalsiyum ve azot ihtiyacı olabilir isteğe göre gübre kullanmak isterseniz bu tarz bitki besin elementleri kullanabilirsiniz.

Olgunlaşmaya başlayan Ayaş domateslerini iyice kırmızı olmadan hafif çakırlı iken toplar ve üst üste fazla yığmadan serin yerde bekletirseniz yaklaşık 15 gün muhafaza edersiniz,hasat sırasında özenli toplamak ve darbe almamasını sağlamak ürünün bekleme ve bozulmaması için ÇOK ÖNEMLİDİR.



İnsan sağlığının,çevreciliğin ön plana çıktığı günümüzde bu teknik sözcüklerin kullanılması da çok normal tabii ki.Bu anlamda bilmemiz gereken kelimelerden en önemlilerinden biriside TOHUMUNDAN ÜRETİLEBİLEN olmalı bence.Ülkemizde kullanılırlığı çokta yeni sayılan bu sözcüklere birkaç ilave daha yapılabilir,ekolojik,hibrit,gdo,likopen bunlardan sadece birkaçı.Organik ürünler ,doğal ürünler sözcükleri gündemi o kadar sıcak tutuyor’ki neredeyse her gazete sayfasında,her tv kanalında konuyla ilgili bir şeyler bulmak mümkün.

Öyleyse ,fidelendirmek için toprağa attığımız tohumun doğal yani tekrar üreyebilen tohumlar olmasından başlayarak,tarlaya atılan gübrenin doğallığından,kullanılan suyun temizliğine kadar ve hatta böcek mücadelesinde kullanılan karışımın doğal otlarla yapılmasına kadar,tüketiciye sunulacak ambalajına kadar her aşamasında gereğini yapabiliyorsanız o zaman gönül rahatlığı ile DOĞAL ÜRÜN diyebilirsiniz,üstüne birde bu yaptıklarınızı yetkilendirilmiş firmalara onaylatırsanız işte o zaman basın etiketini......... “ORGANİK ÜRÜNDÜR”.Organik kelimesi de buna benzer durumlar yaşıyor,her aşaması ayrı bir özen isteyen organik üretim ne yazık ki,istisnalar dışında çoğu zaman suistimal edilerek yada bilinçsiz yapıldığı halde ürüne OGANİK etiketi konuluveriyor.Önemli olan kelimelerin anlamlarını bilerek doğru yerlerde kullanmak.Yani hibrit tohumlardan üretilen ürünleri,ne kadar doğal şartlarda yetiştirirseniz yetiştirin,yetişen ürüne doğal ürün denmesi söz konusu değildir.Zira toprağa atılan tohum,doğal haline bırakılmadan,tekrar üremesi engellenmiş bir tohumdur.

GDO ları ile oynanıp HİBRİT e dönüştürülmemiş,ORİJİNAL TOHUMLAR dan üretilmiş,bol LİKOPEN içeren DOĞAL ÜRÜNLER i tüketebilmeniz,TOHUMLARIMIZA SAHİP ÇIKMAMIZ dileklerimle..



Resimler




Fidesi








Kaynaklar: Derleyen By Eyyupk

Tohum adres